SPİRAL
DİNAMİKLER
İNTEGRAL
Spiral Dinamikler, insan, toplum ve organizasyonların evrimsel gelişimini tanımlayan bir model ve dildir. İnsanlar arasındaki etkileşimi anlama ve haritalandırmada yeni bir yaklaşımdır. İnsanlar ve kültürlerin sahip olduğu farklı değer sistemlerini (itici güçler, dünya görüşleri ve yaşam kuralları) tanımlar, (yandaki çizimde görüldüğü gibi). Aynı zamanda Spiral Dinamiklerin önemli bir bölümü insanların ve çevrenin nasıl değiştiğini ve bu değişim sürecinde hangi aşamalardan geçildiğini açıklar.
Spiral Dinamikler İntegral yaklaşımı, kişisel, organizasyonel, sosyal ve hatta jeopolitik düzeylerde aynı rahatlıkla kullanılabilir. ValueMatch, bu değer sistemlerinin özellikle organizasyonel yapılarda somut biçimde nasıl gözlemlenebileceği konusunda kayda değer çalışmalar gerçekleştirmiştir.
Tüm Social-i ValueMatch araçları Prof.Clare Graves ve Dr. Don Beck tarafından geliştirilen Spiral Dinamikler (İntegral) model'ne dayanmaktadır.
Aşağıda, Spiral Dinamiklerin ve değer sistemlerinin detaylı tanımını bulabilirsiniz:
Spiral Dinamikler / (Spiral Dynamics)
Ardarda ortaya çıkan değer sistemlerinin karmaşıklık düzeyleri giderek artar. Bu karmaşıklık, yaşam koşulları için olduğu kadar, bu yaşam koşulları ile başa çıkmak durumunda kalan insanın psikolojisi (psyche) için de geçerlidir. Bu gelişim, kabile kültüründen yola çıkarak günümüz global teknolojik topluma evrilen ve sürekli olarak karmaşıklaşan toplumumuzda oldukça barizdir. Benzer bir şekilde, biz bireyler de, yaş aldıkça, psikolojimizin gelişimini sağlayan ve gittikçe karmaşıklaşan koşullarla yüz yüze geliriz. Bu karmaşıklık, kişinin zekası ile değil, sosyal etkileşimi ile ilgilidir. Güçlü bir yeşil güdü ile yetişmiş bir kişi, güçlü bir turuncu sistemde yetişmiş kişiden daha zeki değildir. Değer sistemleri iyi veya kötü olarak da gruplanamaz: her sistem geçerli çevrede, kendi işlevini yerine getirir. Sistem bir kişinin içinde, geçmişi, kişisel tercihleri, karşılaştığı problemler, ancak özellikle de yaşadığı çevre gibi birçok faktöre bağlı olarak gelişir.
Graves’in çalışmaları, hem birey ve içinde bulunduğu toplum, hem de birey ve çalışma ortamı arasındaki etkileşimi analiz etmek için kullanılabilir. Her değer sistemi, belli bir özgün hayat / iş ortamında gelişir. Örneğin, ağırlıkla rekabet zihniyetinde yetişmiş bir birey, kendini (rekabet, Turuncu değer sisteminin bir özelliğidir) insanlar ve iş ortamı uyumuna daha odaklı olan Yeşil bir organizasyonda değil,
ticari kazanç ve başarı ile güdülenen Turuncu bir organizasyonda kendini daha rahat hissedecek, burada olgunlaşıp, burada kendini gerçekleştirecektir. Her zaman, değişen koşullarla başka değer sistemlerine de geçebilir.
Clare W. Graves ve Don Beck
Bir insan, ekip ya da organizasyonda yeni bir değer sisteminin sağlıklı olarak ortaya çıkışı ve gelişimi, ancak bir önceki sistemler yeterli bir şekilde çalışmış ve gelişmiş ise mümkün olabilir. Örneğin, stratejik, Turuncu bir düşünme ve davranış gerektiren, karmaşıklık düzeyi yüksek projelerde çalışan bir ekip, gerekli ve yeterli bir yapıyı ve düzeni içinde barındırıyor olmalıdır. Bu özellikler, bir önceki sistem olan “Mavi” zemininde gelişmiş olmalıdır. Eğer bu gelişmemiş ya da yeterli şekilde gelişmemişse, deyim yerindeyse, Turuncu sistemin Mavi zemini çöker ve Mavi'den bir önceki sistem olan “Kırmızı”nın özellikleri arasında bulunan kısa vadeli mantık, hesapsız risk alma ve kaos'a eğilim egemen olmaya başlar. Bir değer sisteminin insanların ne düşündüğü değil, şeyler hakkında nasıl düşündüğü ile ilgili olduğunu kavramak önemlidir. Örneğin, bir kişinin yaşamının belirli bir döneminde, ideoloji ya da dinin o kişi için neden önemli olduğunu tanımlar; o kişinin hangisini seçtiği ile ilgilenmez.
Değer sistemleri, kişisel zevklerimiz ile değil; diğer herkes gibi, yaptığımız seçimlere nasıl ulaştığımız, dünya görüşümüzde ve güdülerimizde ifade bulan ve hepimizin geçtiği kişisel gelişim aşamalarımız ile ilgilidir.
Bizi güdüleyen şeyler, aile veya iş gibi hayatımızın farklı alanlarında değişiklik gösterebilir ve yaşam koşullarımız aniden değiştiğinde onlar da değişebilir; örneğin işini kaybetmiş ve artık ev kredisini ödeyemeyecek duruma gelmiş bir kişi, kendini değişim baskısı altında hissetmeye başlayabilir.
Özetle değer sistemleri durağan düşünülemez: hayatımızın farklı kısımları ya da değişen koşullar, içimizde farklı değer sistemlerini tetikleyebilir. Örneğin, bir aile bireyinin ya da kendinin hastalık durumu içimizdeki "Mor" sistemi harekete geçirebilir ya da coşkulu bir spor karşılaşması içimizdeki Kırmızı sistemi ortaya çıkartabilir.